Venedik şehrinin Piazza olarak adlandırılan tek siyasi meydanı olan San Marco’da yer alan Gotik Romanesk Mimari üslubun dünyadaki en güzel örneklerinden biri olan Dükler Sarayı'nın denize bakan tarafında sarayı şehrin ünlü zindanı olan Palazzo delle Prigioni’ye bağlayan 1800’lerde kalma Paglia Köprüsü üzerindeyiz. Bu açıdan baktığımızda Türkçede ‘Ahlar Köprüsü’ diye adlandırdığımız Ponte dei Sospiri (Son Nefes) bütün güzelliğiyle dikkatimizi üzerine çeker. Devamında ise sarayın köşesinde üç melekten Raphael ve kutsal kitaplarda geçen en güzel hikayelerden biri olan Nuh’un Sarhoşluğu kabartması bulunmaktadır.
Şimdi hep birlikte bu eserleri ele alalım:
Ponte dei Sospiri
Son Nefes ya da İç Çekiş Köprüsü, Barok tarzında İstria taşından (kireç taşı) inşa edilmiş olup, 17. yüzyılın başlarında Bernardino Contin'in oğlu ve Antonio Da Ponte'nin (Rialto Köprüsü'nün mimarı) torunu mimar Antonio Contin tarafından, üzerinde arması bulunan Dük Marino Grimani'nin emriyle tasarlanmıştır.
San Marco Meydanı'ndan kısa bir mesafede yer alan bu karakteristik Venedik köprüsü, Rio di Palazzo'nun üzerinden geçerek Dükler Sarayı'nı Prigioni Nuove'ye yani hapishanelere çift geçitle bağlar. Burası söz konusu hapishanelerden gelen mahkumların yargılanmak üzere Devlet Engizisyoncularının ofislerine geçiş yolu olarak hizmet vermekteydi.
Köprü bugün bütün dünyanın bilmekte olduğu ve şehre gelen turistlerin fotoğraflarını çektikleri ilk üç eserden biridir. Diğer ikisi elbette San Marco Bazilikası ve Rialto Köprüsüdür. Adını aldığı romantik isim muhtemelen, Serenissima Cumhuriyeti olarak adlandırılan Venedik şehrinde mahkumların yaşadıkları son günlerinde dış dünyayı bir kere daha görme umuduyla buradan geçerken iç çektiklerine inanılmasından gelmektedir.
'Ahlar Köprüsü' yakıştırması kelimenin 18. yüzyılın sonlarında İngilizceye çevirisini gerçekleştiren Lord Byron’a aittir.
Ponte dei Sospiri
Mimari üslubuyla ve taşıdığı anlam gereğince bu köprü dünyanın çeşitli köprülerine ilham olmuştur. İngiltere'nin hem Cambridge hem de Oxford kentlerinde İç Çekiş Köprüsü adında bir dizi yapı bulunmaktadır. İlki St John's Üniversite Koleji'ne, ilginç bir şekilde Rialto Köprüsü'nü daha belirgin bir şekilde anımsatan ikincisi ise Hertford Koleji'ne aittir. Ayrıca, Peru'nun başkenti Lima'nın Barranco bölgesinde, bölgenin sembolik bir noktası ve şehrin en romantik yerlerinden biri olan 'puente de los Suspiros' hayranlıkla izlenebilir.
New York'ta da bir kopyası, daha doğrusu 'çağdaşlaştırılmış bir alıntısı' bulunmaktadır; bu kopya, San Marco’nun çan kulesinden açıkça esinlenen bir gökdelen olan Metropolitan Life Insurance Company Tower kompleksindeki iki bina arasında bir bağlantı görevi görmektedir.
Dükler Sarayının üst katında yer alan Başmelek Raphael kabartması, Raphael küçük Tobias'ı (Tobiolo) babası adına çıktığı maceralı yolculukta elinden tutarak yönlendirir. İncil geleneğinde Raphael, 'Tanrı'nın ilacı' veya 'Tanrı iyileştirir' anlamına gelir ve iblis Asmodeus'un adının 'yok olmaya neden olan' anlamıyla tezat oluşturur.
Başmelek Raphael gençlerin, evli aşkların, nişanlı çiftlerin, gezginlerin, mültecilerin ve eczacıların koruyucusu olarak kabul edilir. Sembolleri balık ve ecza kavanozudur. Bu nedenle gondolla o bölgeden geçen gondola binen genç nişanlıların Baş meleğin koruması altına gireceğine dair Venedik şehrinde yer alan bir inanış vardır.
Filippo Calendario’dan Nuh'un Sarhoşluğu
Kutsal kitapların aktardığı kadarıyla burada asma ve şarap enkarnasyon ve refahın sembolleri olarak, aynı zamanda insanların çalışmalarının ve zahmetlerinin bir ürünü olarak da yer bulur. Nuh'un elinde bir salkım üzüm ve bir kadehle sarhoş olduğu anı tasvir eden bu rölyef, İncil'de Nuh'un oğullarından Ham babasını sarhoş, çıplak ve düzensiz bir halde gördükten sonra onun bu yakışıksız halini kardeşleri Sam ve Yasef’e ifşa etmekten çekinmediğini anlatır.
Babalarına karşı yapılan bu saygısızlık onlarda acıma ve saygı uyandırmış ve babalarının çıplaklığını görmemek için arkalarını dönerek onu bir pelerinle örtmeye koyulmuşlardır. Altta yatan mesaj, yargılama gücüne sahip olanlara, şiddeti merhametle yumuşatmanın önemini hatırlatmaktır. Burada Ham, sarhoş babasını görünce şaşkınlığa uğramasını sembolize edecek şekilde revakın diğer tarafına yerleştirilmiştir.
Bu kabartmanın sanatçısı olan Filippo Calendario (... - Venedik, 16 Nisan 1355'ten sonra) İtalyan mimar, heykeltıraş ve armatördü.
Kendisinden ilk olarak 2 Mayıs 1340 tarihinde Philippus Calandarius taiapetra sancti Samuelis olarak bahsedilmiştir. Calandarius soyadıyla da bilinen “tajapietra” (taş kesme) faaliyetleriyle tanınan Calandarius, Venedik'te 1340 yılı civarında başlanmış olan Dükler Sarayı'nın yeniden inşası için şantiyede çalışmıştır. Kendisi taş blokları taşımak için kullanılan bir dizi geminin sahibiydi: Lidolar boyunca rıhtımların inşasından sorumlu sulh mahkemesine verdiği taahhütleri yerine getirmediği için defalarca para cezasına çarptırılmıştır. Ocak 1355'te tutuklanmış, 16 Nisan'da yargılanmış ve Dük Marino Faliero tarafından düzenlenen komploda organizatör olarak yer aldığı için asılmıştır.
Nuh Peygamber hikâyesinin en güzel versiyonları çeşitli sanatçılar tarafından resmedilmiş, bazıları kabartma desenlerle hikâyeyi yansıtmışlardır. En güzel versiyonlarını sizler için seçtim. Bellini'nin tablosu bugün Venedik'te bulunmuyor olsa da buraya almaya değerdi. En ünlü versiyonu elbette Floransa'da Lorenzo Ghiberti'nin Duomo'nun vaftizhanesine yapmış olduğu Cennet Kapısı'nda bulunmakta. Michelangelo Buonarrotti versiyonu için Sistine Şapel ‘i ziyaret etmelisiniz.