Geç Olsun Ama Güç Olmasın
Doğum günleri her yerde kutlanır, ama İtalyanlar bu kutlamalara özel bir dokunuş katar. Eğlencenin yanı sıra biraz batıl inanç da işin içine girer: İtalyanlar, doğum gününden önce kutlama yapmanın kötü şans getireceğine inanır.
Roma dönemine dayanan bu inanç, kişinin o gün gelmeden başına kötü bir şey gelebileceği korkusuna dayanır. Kutlamalar her zaman ya tam gününde ya da sonrasında yapılır. Bu yüzden "Auguri!" demek için acele etmeyin! Eğer bir İtalyan arkadaşınızın doğum gününü önceden kutlarsanız, şaşkın bakışlarla karşılaşmanız olasıdır. Belli ki İtalyan yavaşlığı kutlamalarda da mevcut diye düşünmekten kendimi alamıyorum.
İtalyanlar için doğum günü tam gece 12’de başlar. Bu gelenek, hem batıl inançlardan kaçınmanın hem de günü tam anlamıyla kutlamanın bir yoludur. Küçük bir sürprizle başlayan gece yarısı partileri, sabaha kadar süren bir eğlenceye dönüşebilir. Dostlar ve aile bireyleri, gece 12’yi vurur vurmaz ellerinde pastayla çıkagelirler. Bu spontane parti, İtalya’nın dost canlısı kültürünün bir yansımasıdır.
İtalya’da doğum günü olan kişi, kutlamasını finanse etmekle yükümlüdür. Restoranda yapılan bir akşam yemeği ya da barda geçirilen gecenin hesabını doğum günü sahibi öder. Bu, Türkiye’deki doğum günü kutlamalarından oldukça farklıdır.
Türkiye’de misafirler sürpriz yapıp hediyeler alırken, İtalya’da doğum günü sahibi arkadaşlarını ve ailesini ağırlamak zorundadır. Bu geleneğin arkasında yatan düşünce, İtalyanların cömertliği ve paylaşmayı sevdikleri yönünde olsa da, bana daha çok İtalyan kurnazlığı gibi geliyor! Düşünsenize, yılda sadece bir kez kendi doğum gününüzü kutluyorsunuz, ama birçok doğum günü partisine davetli olabilirsiniz. Yıl içinde bu şekilde birçok partiye katılıp hiç hesap ödememek oldukça ekonomik olabilir.
Ancak, bu cömertlik bazen maliyetli hale gelebilir. Bu nedenle bazı İtalyanlar büyük bir kutlama yerine daha sade bir etkinlik olan aperitivoyu tercih ederler. Aperitivo, içeceklerle birlikte hafif atıştırmalıkların sunulduğu sosyal bir buluşmadır. Türklerin çay saatine benzese de, İtalyanlar için bu, genellikle şarap ya da kokteyl eşliğinde yapılır.
İtalyan kültüründe hediye verirken dikkat edilmesi gereken bazı önemli kurallar vardır. Özellikle kesici aletlerden uzak durmalısınız. Makas, bıçak gibi kesici objeler, İtalyanlar arasında arkadaşlık bağlarını keser diye uğursuz sayılır. Eğer böyle bir hediye verirseniz, bu uğursuzluğu ortadan kaldırmak için sembolik olarak hediye verdiğiniz kişiden birkaç ‘centesimi’ yani kuruş almanız gerekebilir. Bu ödeme, hediyeyi "satın alınmış" sayar ve kötü şansı önler. Yani hediyeyi ücret karşılığında vermiş olursunuz, böylece aranızdaki bağlar zarar görmez.
Hediye olarak çiçek götürmeyi düşünüyorsanız, çift sayıda çiçekten kaçınmalısınız. İtalya’da çift sayıda çiçek genellikle cenazelerde kullanılır ve birine bu şekilde çiçek vermek uğursuzluk olarak kabul edilir. Bu nedenle çiçek buketlerinin mutlaka tek sayıda olması gerekir. Örneğin, 11 ya da 13 çiçekten oluşan bir buket hem estetik açıdan hoş karşılanır hem de uğur getireceği düşünülür. 13 sayısının genellikle uğursuz kabul edildiği başka kültürlerde bu size garip gelebilir, ancak İtalyanlar için çiçeklerde böyle bir inanç yoktur.
İtalya’da çift sayılar, özellikle evliliklerde ve bazı özel günlerde uğursuzluk olarak kabul edilir. Bunun kökeni eski batıl inançlara dayanır. Çift sayılar, bölünebilirlikleri nedeniyle ayrılığı ve bölünmeyi simgeler. Bu yüzden, özellikle evlilik gibi birlikteliği kutlayan durumlarda, çift sayılar ayrılıkla ilişkilendirilir ve uğursuz kabul edilir.
Mum üflerken dilek tutmak İtalyanlarda da yaygındır. Ancak pastanın üzerine çift sayıda mum koymamaya dikkat edin; bu da evliliklerde olduğu gibi uğursuzluk olarak görülür. Mum sayısının tek olması, şansı artırdığına inanılır. Şans getiren bu tür batıl inançlar, İtalyan kültüründe hâlâ yaygındır. Eğer bir İtalyan doğum günü partisine davetliyseniz, iyi bir şarap götürün, bolca kahkaha hazırlayın ve asla doğum gününü erken kutlamayın! Geç olsun ama güç olmasın.