Yükleniyor
BİR AŞK HİKAYESİ: RAFFAELLO VE FORNARİNA
BİR AŞK HİKAYESİ: RAFFAELLO VE FORNARİNA

Yazar: Ayşe Bayvas

 

Okuyacağınız 16. yüzyıldan bugüne resim, müzik ve edebiyatta etkisini sürdüren bir aşk hikayesi… Bu aşkın kahramanları, Yüksek Rönesans olarak bildiğimiz Cinquecento’nun üç büyük sanatçısının en genci olan Urbino’lu Raffaello Santi ve La Fornarina lakabıyla bilinen kız arkadaşı Margarita Luti.

 

İtalyan biyografi yazarı Melchior Missirini, 1806 tarihli bir mektupta, Raffaello’nun Trastevere’deki evinin yanındaki bahçede Tiber Nehri’nde ayaklarını yıkarken onu izledikten sonra “La Fornarina”ya nasıl âşık olduğunu ve “zihninin bedeni kadar güzel olduğunu” keşfettiği ilk karşılaşmalarının hikayesini anlatır. Gerçi Missirini’nin anlatılarına doğrulukları açısından hep temkinli yaklaşmak gerekir ama hikâye güzel…

 

La Fornarina (Fırıncı), lakabından da tahmin edebileceğimiz gibi bir fırıncının kızıydı. Raffaello onu hemen modeli olarak işe aldı ve ilişkileri kısa sürede sıradan bir kaçamaktan daha büyük bir şeye dönüştü. Çok âşıktılar, neredeyse hiç ayrılmıyorlardı. Raffaello, yorulmak bilmeden kızı resmediyordu.

 

Raffaello, ‘Ressamların Prensi’ kabul edilirken Margarita basit bir köylü kızıydı. Raffaello, onların sosyal statü olarak birbirlerine uygun olmadıklarını düşünen Urbino’daki akrabaları ya da Roma’daki hamileri kendisine “denk” bir kız bulduklarında onlara teşekkür ediyor ve bir ressamın öncelikle kendini sanatına adaması gerektiği açıklamasıyla nazikçe reddediyordu.

 

Ancak, yeğeni Maria Dovizi ile evlenmesinde ısrar eden güçlü Kardinal Bibbiena’yı (Bibbiena’lı Bernardo Dovizi 1470-1520) reddedemedi, mecburen bir evlilik sözleşmesi yapıldı, ancak Raffaello sevgilisinden ayrılmak istemediği için düğünü sürekli erteledi.

 

Sanat tarihçilerinin babası ve Rönesans sanatçılarının hikâyecisi Giorgio Vasari, Luti’nin adını anmaz sadece “Ressamlar, Heykeltıraşlar ve Mimarların Hayatları”nın ikinci baskısının kenar notlarında, ‘La Donna Velata’yı (Peçeli Kadın) tanımlayan pasajın yanında iki kez adını geçirir: “Raffaello’nun metresi Margarita’nın portresi... Margarita”.

‘La Donna Velata’, sanatçının ustalığını gösteren çok derinlikli bir portredir. Adını da modelin başındaki tülden alır. O dönemde Roma’da yüzü örten tüllerin yalnızca evli kadınlar tarafından takıldığını söylemem lazım, hatta bu nedenle bazı tarihçiler gizlice evlenmiş olabileceklerini de düşünüyor.

 

Vasari’ye göre Raffaello kadınlara karşı çok nazik ve şefkatli bir adamdı. Üstelik Margarita’ya çok düşkündü. Bankacı Agostino Chigi tarafından Villa Farnesina’yı dekore etmesi için görevlendirildiğinde Margarita’dan ayrılmak istemediği için kendini işine tam olarak adayamıyordu bile... ta ki Chigi’nin izniyle kız onun yanında yaşamaya gelene kadar.

 

Bu büyük aşk ne yazık ki sanatçının zamansız ölümüyle sona erdi. Uzun bir tutku gecesinin ardından ateşlenmişti. Doktorlarına gerçek nedeni söylemediğinden yanlış bir tedavi gördü ve 15 gün sonra, 6 Nisan 1520’de, 37. doğum gününde öldü. Aslında bu, büyük sanatçının ölümüyle ilgili Vasari’nin romantikleştirilmiş versiyonudur. Büyük olasılıkla, Raffaello o zamanlar Roma’da yaygın olan sıtmaya yakalandıktan sonra ölmüştü.

 

Birkaç ay önce on sekiz yaşında ölen nişanlısı Maria’nın yanına Pantheon’a gömüldü. Peki güzel La Fornarina’ya ne oldu? 1897’de, Siena’lı Francesco Luti’nin dul kızı Margherita’nın, Raffaello’nun ölümünden dört ay sonra Santa Apollonia Manastırı’na çekildiğini gösteren bir belge keşfedildi. Raffaello ölüm döşeğindeyken sevgilisinin rahatça yaşaması için gerekli olanakları sağladıysa da Margarita inzivayı seçmişti.

 

Merak ederseniz, Trastevere’de, Via di Santa Dorotea ile Via di Porta Settimiana’nın köşesinde, zengin bir şekilde dekore edilmiş sivri bir kemerle çerçevelenmiş karakteristik bir pencereye sahip 15. yüzyıldan kalma evin, zemin kattaki dükkânda çalışan Luti’nin evi olduğu düşünülüyor.

Raffaello’nun Margarita’yı model aldığı pek çok resimden en ünlüsü kuşkusuz ‘La Fornarina’dır. On altıncı yüzyılın başlarında Rönesans İtalya’sında çıplak bir modele rastlamak nadirdi, bu yüzden çiftin bir yakınlık içinde olduğunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz.

 

Resimde Margherita, birine çekingen ama şefkatle bakıyor, yumuşak bir gülümsemesi var. Ellerini kışkırtıcı bir şekilde vücudunun üzerine koymuş, bir elinin parmakları kolundaki mavi kurdeleyi işaret ediyor. Resimdeki duygusallık, şefkat ve erotizm hemen fark ediliyor.

Pozu, klasik heykelciliğin mütevazı Venüs’ünü andırıyor. Utangaç bir hareketle tuttuğu şeffaf bir örtüyle üstünü örtüyor. Siyah saçları ense kısmında düğümlenmiş boncuklu püskülleri olan uzun altın ve mavi bir örtü içinde toplanmış. Yüz, iri koyu renkli gözleri, oldukça dolgun bir ağzı ve hafif kızarmış yanakları ile çok güzeldir. Hem La Fornarina’da hem de La Donna Velata’da bulunan inci, kızın ismine atıfta bulunuyor: Margherita, inci anlamına gelen Yunanca margaritès kelimesinden türemiştir. Bu nedenle baştaki küçük süsleme, güzel Margherita Luti’ye bir sevgi gösterisi olarak dikkat çeker.

 

Sol kolunun üst kısmında sanatçının imzası olan “Raffaello Urbinas” kelimesini taşıyan dar, mavi ve altın bir bantla çevrelenmiştir. Arka planda bir mersin fidanı ve ayva dalı, bereket ve sevgi sembolleri ile tanrıça Venüs’ün sembollerini görebilirsiniz.

 

Sağ elinin üzerinde durduğu sol göğsünün üzerinde sağ tarafta kanserli bir bölge olduğu öne sürülmüştür. Tıbbi olarak detaylı açıklayacak değilim elbette ancak dikkat ederseniz iki meme arasındaki farkları görebilirsiniz. Sağ meme, sağlıklı görünen bir cilt ve normal görünen bir meme ucu ile olması gerektiği gibidir. Sol memenin ise alt kenarındaki bir girinti ile büyüdüğünü ve deforme olduğunu görebilirsiniz.

2001 yılında resim üzerinde röntgen analizi yapıldığında, uzmanlar La Fornarina’nın sol elinin üçüncü parmağında gizli bir yakut yüzük ortaya çıkardılar. Yapılmış ve silinmiş… Muhtemelen yüzüğün kamuoyu tarafından fark edilmesi bir skandala yol açardı. Başkasıyla nişanlı biri olarak Raffaello’nun itibarını sarsar ve Vatikan’daki görevini kaybetmesine neden olabilirdi. Büyük olasılıkla öğrencilerinden biri Raffaello’nun ölümünden sonra riski fark etti yüzüğü sildi.

Artık Margarita’nın yüzünü tanıdığınıza göre Raffaello’nun diğer resimlerinde onu rahatlıkla tanıyabilirsiniz.

 

Sanat dünyası çok aşka sahip çıkmıştır. Raffaello ile Margarita’nın aşklarını anlatan Giovanni Sebastiano tarafından bestelenen dört perdelik bir opera, onlar adına yazılmış soneler olduğu gibi pek çok resim de yapılmıştır. Şöyle hazır Şubat gelmişken içimizi 500 yıllık bir aşkla ısıtalım bence.

 Jean-Auguste-Dominique Ingres, 1814

 

Giuseppe Sogni, 1826

 

Cesare Mussini, 1837

 

Yollarınız hep uzun ve açık olsun sevgili okur, belki bir gün bir yerde karşılaşırız.

 

Ayşe Bayvas

Fethiye, 02.01.2025

 

 

 

Facebook'ta paylaş Twitter'da paylaş Linkedin'da paylaş Whatsapp'da paylaş